Mü’minin durumu gıbta ve hayranlığa değer. Çünkü her hâli kendisi için bir hayır sebebidir. Böylesi bir özellik sadece mü’minde vardır: Sevinecek olsa, şükreder; bu onun için hayır olur. Başına bir belâ gelecek olsa, sabreder; bu da onun için hayır olur.” Müslim, Zühd 64
   
 
  www.haber7.com
DALGA FM'İN HABER BULTENINE HOSGELDINIZ
Sağlıklı kurban eti yemek için...
www.haber7.com tarih 19.12.2007, 08:17 (UTC)
 Sağlıklı kurban eti yemek için...



AB Veteriner Hekim Platformu ve Toplum Sağlığı Araştırma Geliştirme Merkezi tarafından yapılan basın açıklamasında; her yıl yaklaşık 500-600 bin büyükbaş ile 1.5-2 milyon küçükbaş hayvanın kesildiği Kurban Bayramında...
18 Aralık 2007 17:42
Yazı boyutunu büyütmek için


AB Veteriner Hekim Platformu ve Toplum Sağlığı Araştırma Geliştirme Merkezi tarafından yapılan basın açıklamasında; her yıl yaklaşık 500-600 bin büyükbaş ile 1.5-2 milyon küçükbaş hayvanın kesildiği Kurban Bayramında, insan ve hayvan özellikle bulaşıcı hastalıklara karşı korunması, kurbanın hijyenik şartlara uygun kesilmesi ve kesim sonrası atıkların oluşturduğu çevre kirliliğinin önlenmesi için çaba sarf etmek gerektiği belirtildi. Açıklamada “kesilen kurbandan kesen kişiye yada kesenden kuban etine mikrop bulaşabilir"denildi.

Kurban Bayramı ile ilişkili olabilecek sağlık sorunları ortaya çıkış aşamasına göre şöyle özetlenebilir :

1-Hayvan satışı sırasında :
Hayvan satış yerlerinde de nakil sırasında görülebilecek sorunlara rastlanabilir. Nakilden satışa kadar geçen dönemde hayvanların atık ve artıklarının uygun biçimde ortadan kaldırılmaması çevre kirliliğine ve bulaşıcı hastalıkların yayılmasına zemin hazırlayabilir.

Kurbanlık hayvanların veteriner sağlık raporu/menşe şahadetnamesi ve büyükbaş hayvanların kulak küpesinin olmasına dikkat edilmelidir. Kurban kesimleri öncelikle ruhsatlı mezbaha ve kombinalarda veya Kurban Hizmetleri Komisyonları tarafından belirlenen geçici kesim yerlerinde veteriner hekim kontrolünde yapılmalıdır.

2-Hayvan kesimi sırasında :
Kesim sırasında iç organlarda hastalık belirtisi olabilecek herhangi bir şüphe durumunda mutlaka Veteriner hekime danışılmalıdır.

Kesim yapan kişiden ete hastalık bulaşabilir. Kesim yapan kişilerin portör muayenelerinin yapılmış olması ve temizlik kurallarına uyması gerekir. Etten kesim yapan kişiye hastalık bulaşabilir. Kesim yapan kişi karkastan kendisine bulaşabilecek şarbon, bruselloz gibi hastalıklara karşı gerekli tedbirleri (eldiven, çizme giyme, kesik-yaralı el veya parmaklarla etle temas etmemek gibi) almalıdır.

3-Et ve sakatatın işlenmesi, saklanması, hazırlanması ve tüketilmesi sırasında :

-Sindirim zorlukları

Et, sindirimi zor bir besindir. Yeni kesilmiş hayvanların etlerindeki sertlik, hem pişirmede hem de sindirimde zorluğa yol açar. Bu nedenle özellikle mide-bağırsak hastalığı olan kişiler kurban etlerini hemen tüketmemeli, buzdolabında birkaç gün beklettikten sonra yenilmelidir.

-Gıda zehirlenmesi :

Kesim işleminden sonra kan iyice akıtılmalıdır. Kanı yeterince akıtılmamış hayvanların etleri daha kanlı bir görünümde olur. Bu tür et, kanın mikroorganizmalar için iyi bir üreme ortamı olması nedeniyle çabuk bozulur.

Kurban etleri, büyük parçalar şeklinde değil, birer yemeklik olacak şekilde küçük parçalara ayrılarak buzdolabı poşetine veya yağlı kâğıda sarılmalı ve buzdolabının buzluk kısmında veya derin dondurucuda saklanmalı.

-Uygunsuz pişirme

Etlerin pişirilmesinde haşlama ve ızgara gibi yöntemler tercih edilmeli, kızartmalardan kaçınılmalıdır. Eti çok yüksek ısıda, uzun süre pişirme ve kızartma yöntemi kanser yapıcı maddelerin oluşumuna yol açabileceği için sağlığa zararlıdır. Etler ızgarada pişirilirken, etle ateş arasındaki uzaklık eti yakmayacak ve 'kömürleşme' olmayacak şekilde (en az 15 cm) ayarlanmalıdır.

-Kolesterol artışı

Kırmızı etteki doymuş yağ oranının yüksek olması kalp-damar sağlığını tehdit edebilir. Yağlı etlerin doymuş yağ ve kolesterol içeriği daha yüksek olduğu için, kalp-damar hastalığı, diyabet ve yüksek tansiyonu olan kişiler, Kurban Bayramı'nda yağsız veya az yağlı etleri tercih etmeli ve diğer sebze yemekleriyle birlikte dengeli olarak tüketmelidir.

Etle yapılan yemekler kendi yağıyla pişirilmeli ve ilave yağ konmamalıdır. Kurban etleri ve elde edilen iç yağı, kuyruk yağı gibi hayvansal yağların 'ziyan olmasın' düşüncesiyle aşırı tüketiminden kaçınılmalıdır.

4-Atık ve artıkların ortamdan kaldırılması sırasında :

Kesimi takiben ortaya çıkan kan, mide ve barsak içeriği ile hastalıklı et ve sakatatın köpek vb. hayvanların erişebileceği yerlerde bırakılması, akarsulara atılması ya da karıştırılması hem çevre açısından hem de bulaşıcı hastalıklar açısından tehlikelidir.

Belediyelerin büyük çoğunluğu çöpleri açık alanda işlenmeden depolama şeklinde bertaraf etmektedir.


 

Sağlıklı kurban eti yemek için...
www.haber7.com tarih 19.12.2007, 08:17 (UTC)
 Sağlıklı kurban eti yemek için...



AB Veteriner Hekim Platformu ve Toplum Sağlığı Araştırma Geliştirme Merkezi tarafından yapılan basın açıklamasında; her yıl yaklaşık 500-600 bin büyükbaş ile 1.5-2 milyon küçükbaş hayvanın kesildiği Kurban Bayramında...
18 Aralık 2007 17:42
Yazı boyutunu büyütmek için


AB Veteriner Hekim Platformu ve Toplum Sağlığı Araştırma Geliştirme Merkezi tarafından yapılan basın açıklamasında; her yıl yaklaşık 500-600 bin büyükbaş ile 1.5-2 milyon küçükbaş hayvanın kesildiği Kurban Bayramında, insan ve hayvan özellikle bulaşıcı hastalıklara karşı korunması, kurbanın hijyenik şartlara uygun kesilmesi ve kesim sonrası atıkların oluşturduğu çevre kirliliğinin önlenmesi için çaba sarf etmek gerektiği belirtildi. Açıklamada “kesilen kurbandan kesen kişiye yada kesenden kuban etine mikrop bulaşabilir"denildi.

Kurban Bayramı ile ilişkili olabilecek sağlık sorunları ortaya çıkış aşamasına göre şöyle özetlenebilir :

1-Hayvan satışı sırasında :
Hayvan satış yerlerinde de nakil sırasında görülebilecek sorunlara rastlanabilir. Nakilden satışa kadar geçen dönemde hayvanların atık ve artıklarının uygun biçimde ortadan kaldırılmaması çevre kirliliğine ve bulaşıcı hastalıkların yayılmasına zemin hazırlayabilir.

Kurbanlık hayvanların veteriner sağlık raporu/menşe şahadetnamesi ve büyükbaş hayvanların kulak küpesinin olmasına dikkat edilmelidir. Kurban kesimleri öncelikle ruhsatlı mezbaha ve kombinalarda veya Kurban Hizmetleri Komisyonları tarafından belirlenen geçici kesim yerlerinde veteriner hekim kontrolünde yapılmalıdır.

2-Hayvan kesimi sırasında :
Kesim sırasında iç organlarda hastalık belirtisi olabilecek herhangi bir şüphe durumunda mutlaka Veteriner hekime danışılmalıdır.

Kesim yapan kişiden ete hastalık bulaşabilir. Kesim yapan kişilerin portör muayenelerinin yapılmış olması ve temizlik kurallarına uyması gerekir. Etten kesim yapan kişiye hastalık bulaşabilir. Kesim yapan kişi karkastan kendisine bulaşabilecek şarbon, bruselloz gibi hastalıklara karşı gerekli tedbirleri (eldiven, çizme giyme, kesik-yaralı el veya parmaklarla etle temas etmemek gibi) almalıdır.

3-Et ve sakatatın işlenmesi, saklanması, hazırlanması ve tüketilmesi sırasında :

-Sindirim zorlukları

Et, sindirimi zor bir besindir. Yeni kesilmiş hayvanların etlerindeki sertlik, hem pişirmede hem de sindirimde zorluğa yol açar. Bu nedenle özellikle mide-bağırsak hastalığı olan kişiler kurban etlerini hemen tüketmemeli, buzdolabında birkaç gün beklettikten sonra yenilmelidir.

-Gıda zehirlenmesi :

Kesim işleminden sonra kan iyice akıtılmalıdır. Kanı yeterince akıtılmamış hayvanların etleri daha kanlı bir görünümde olur. Bu tür et, kanın mikroorganizmalar için iyi bir üreme ortamı olması nedeniyle çabuk bozulur.

Kurban etleri, büyük parçalar şeklinde değil, birer yemeklik olacak şekilde küçük parçalara ayrılarak buzdolabı poşetine veya yağlı kâğıda sarılmalı ve buzdolabının buzluk kısmında veya derin dondurucuda saklanmalı.

-Uygunsuz pişirme

Etlerin pişirilmesinde haşlama ve ızgara gibi yöntemler tercih edilmeli, kızartmalardan kaçınılmalıdır. Eti çok yüksek ısıda, uzun süre pişirme ve kızartma yöntemi kanser yapıcı maddelerin oluşumuna yol açabileceği için sağlığa zararlıdır. Etler ızgarada pişirilirken, etle ateş arasındaki uzaklık eti yakmayacak ve 'kömürleşme' olmayacak şekilde (en az 15 cm) ayarlanmalıdır.

-Kolesterol artışı

Kırmızı etteki doymuş yağ oranının yüksek olması kalp-damar sağlığını tehdit edebilir. Yağlı etlerin doymuş yağ ve kolesterol içeriği daha yüksek olduğu için, kalp-damar hastalığı, diyabet ve yüksek tansiyonu olan kişiler, Kurban Bayramı'nda yağsız veya az yağlı etleri tercih etmeli ve diğer sebze yemekleriyle birlikte dengeli olarak tüketmelidir.

Etle yapılan yemekler kendi yağıyla pişirilmeli ve ilave yağ konmamalıdır. Kurban etleri ve elde edilen iç yağı, kuyruk yağı gibi hayvansal yağların 'ziyan olmasın' düşüncesiyle aşırı tüketiminden kaçınılmalıdır.

4-Atık ve artıkların ortamdan kaldırılması sırasında :

Kesimi takiben ortaya çıkan kan, mide ve barsak içeriği ile hastalıklı et ve sakatatın köpek vb. hayvanların erişebileceği yerlerde bırakılması, akarsulara atılması ya da karıştırılması hem çevre açısından hem de bulaşıcı hastalıklar açısından tehlikelidir.

Belediyelerin büyük çoğunluğu çöpleri açık alanda işlenmeden depolama şeklinde bertaraf etmektedir.


 

Kurban kesimini çocuklar görmeli midir?
www.haber7.com tarih 19.12.2007, 08:15 (UTC)
 Kurban kesimini çocuklar görmeli midir?



Moral FM'de çocuk ve Aile programının yapımcısı ve sunucusu Psikolog Fatih Reşit Civelekoğlu, bu haftaki programında kurban ve çocuk konusuyla ilgili sorulara cevap verdi.
19 Aralık 2007 03:54
Yazı boyutunu büyütmek için


Moral FM'de çocuk ve Aile programının yapımcısı ve sunucusu Psikolog Fatih Reşit Civelekoğlu, bu haftaki programında kurban ve çocuk konusuyla ilgili olarak aşağıdaki sorulara cevap verdi.

Kurban kesimini çocuklar görmeli midir? Kurbanı çocuklarımıza nasıl anlatmalıyız?

Psikolog Fatih Reşit’in cevabı çok merak edilen bu soruya cevabı:


“Bayram günleri çocuklarda coşku sevinç beraberlik gibi duyguları ortaya çıkaran özel zamanlardır. Allah'a karşı kulluk vazifesini yerine getirebilme ve yardım etme davranışından kaynaklanan bu mutluluğu çocuklar ailelerinde yaşayarak öğrenirler. Lakin aileler çocuklarının kurban konusunda yanlış izlenimlere kapılmamaları için gereken hassasiyeti göstermelidirler. Salt kurban kesimi faaliyetinden çok bayram olgusu üzerinde odaklanılmalıdır. Evde bayram merasimi ve coşkusu yaşanarak örnek olunmalıdır.

Mümkün mertebe çocuğun besleyip baktığı hayvan kesilmemelidir. Çünkü çocuk ve hayvan arasında duygusal bir bağ oluşur. Şayet uzun süredir baktıkları bir hayvan kesilecekse de çocuğun yaşına uygun dürüstçe net doğru ve özenle seç ilmiş ifadelerle durum izah edilmelidir.

Kurban kesimini çocuklar görmeli midir?

7 yaş öncesi kurban kesimine tanık olmamalıdır Çünkü soyut düşünme becerileri tam olarak gelişmediği için psikolojik olarak olumsuz etkilenirler. Korkular başlayabilir. Et yemeye karşı bir direnç geliştiği gibi kurbanı bir katliam gibi değerlendirebilirler. Bu bayramın insanlara Allah'ın bir hediyesi olduğu üzerinde durulmalıdır.

7- 12 yaş arası çocuklarda mümkün mertebe kesimi izlememelidir. Tanık olmuşsa da kurbanlığın aslında canının yanmadığı ve kurbanlık seçildiği için mutlu bile olduğu anlatılmalıdır. Eğer tanık olacaksa da duygusal, dini, sosyal ve zihinsel açıdan çocuk bilgilendirilmelidir. Bu yaş çocuklar Hz İbrahim'in kıssasını algılayabilirler. Kurban kesmenin dini bir vazife ve sorumluluk olduğunun anlatılması da çocuğu rahatlatır.

Çocuğun sorularına cevap verirken çok fazla ayrıntıya girmemeliyiz. Bu bayramı sosyal bakış açısıyla değerlendirmeliyiz. Fakir çocuklarında et yiyerek daha güçlü ve sağlıklı olacakları yönünde açıklamalar yapmalıyız. Televizyondaki olumsuz ve uygunsuz kurban kesimi görüntülerinden de çocuklarımız muhafaza etmeliyiz.

Son olarak toplumsal dayanışmayı sağlayan bu bayramı tatil gibi değil de bayram gibi özüne uygun şekilde kutlayarak çocuklarımıza model olalım. Büyüklerimizi ziyaret edip ellerini öpelim, yardımlaşalım ve tabi ki bayram harçlıklarını da ihmal etmeyelim.”

Moralhaber.net

 

İl il bayram namazı saatleri
www.haber7.com tarih 19.12.2007, 08:13 (UTC)
 İl il bayram namazı saatleri



Kurban Bayramına 2 gün kalırken bayram namazı saatleri... Diyanet'ten alınan bilgiye göre, illerimizde ve dünyanın dört bir yanındaki şehirlerinde bayram namazı saatleri şöyle:
19 Aralık 2007 08:50
Yazı boyutunu büyütmek için


Kurban Bayramı namazı, Ankara'da 07.51'de, İstanbul'da 08.11'de, İzmir'de 08.08'de, Hakkari'de ise 06.59'da kılınacak.

Diyanet İşleri Başkanlığından alınan bilgiye göre, diğer illerdeki bayram namazı saatleri de şöyle:

Adana: 07.31,
Adıyaman: 07.22,
Afyonkarahisar: 07.56,
Ağrı: 07.10,
Amasya: 07.42,
Ankara: 07.51,
Antalya: 07.49,
Artvin: 07.20,
Aydın: 08.04,
Balıkesir: 08.10,
Bilecik: 08.04,
Bingöl: 07.17,
Bitlis: 07.08,
Bolu: 07.59,
Burdur: 07.54,
Bursa: 08.07,
Çanakkale: 08.18,
Çankırı: 07.51,
Çorum: 07.45,
Denizli: 07.58,
Diyarbakır: 07.14,
Edirne: 08.23,
Elazığ: 07.21,
Erzincan: 07.24,
Erzurum: 07.18,
Eskişehir: 08.00,
Gaziantep: 07.23,
Giresun: 07.33,
Gümüşhane: 07.27,
Hakkari: 06.59,
Hatay: 07.25,
Isparta: 07.53,
Mersin: 07.33,
İstanbul: 08.11,
İzmir: 08.08,
Kars: 07.13,
Kastamonu: 07.53,
Kayseri: 07.36,
Kırklareli: 08.21,
Kırşehir: 07.43,
Kocaeli: 08.06,
Konya: 07.45,
Kütahya: 08.01,
Malatya: 07.23,
Manisa: 08.08,
Kahramanmaraş: 07.26,
Mardin: 07.10,
Muğla: 07.59,
Muş: 07.12,
Nevşehir: 07.39,
Niğde: 07.37,
Ordu: 07.35,
Rize: 07.25,
Sakarya: 08.04,
Samsun: 07.43,
Siirt: 07.07,
Sinop: 07.50,
Sivas: 07.34,
Tekirdağ: 08.17,
Tokat: 07.38,
Trabzon: 07.28,
Tunceli: 07.21,
Şanlıurfa: 07.17,
Uşak: 08.00,
Van: 07.04,
Yozgat: 07.43,
Zonguldak: 08.01,
Aksaray: 07.41,
Bayburt: 07.23,
Karaman: 07.40,
Kırıkkale: 07.48,
Batman: 07.11,
Şırnak: 07.04,
Ardahan: 07.17,
Iğdır: 07.06,
Kilis: 07.23,
Bartın: 08.00,
Karabük: 07.57,
Yalova: 08.08,
Osmaniye: 07.27,
Düzce: 08.02.

YURTDIŞINDA NAMAZ SAATLERİ

KKTC'nin başkenti Lefkoşa'da bayram namazı saat 07.32'de kılınacak. Türk cumhuriyetleri ve Balkan ülkelerinde bazı merkezlerde bayram namazı saatleri ise şöyle:

Bakü: 08.45,
Nahcivan: 08.58,
Bişkek: 08.16,
Taşkent: 08.31,
Duşambe: 08.22,
Batum: 09.23,
Almatı: 09.09,
Aşkabat: 09.02,
Tiran: 07.49,
Atina: 08.21,
Dedeağaç: 08.23,
Gümülcine: 08.26,
İskeçe: 08.28,
Selanik: 08.34,
Saraybosna: 08.05,
Mostar: 08.06,
Sofya: 08.41,
Üsküp: 07.45,
Bükreş: 08.37,
Köstence: 08.26,
Belgrad: 08.02.

Avrupa şehirleri

Amsterdam'da 09.50,
Brüksel 09.41,
Helsinki'de 11.11,
Paris'te 09.36,
Strasbourg'da 09.13,
Stockholm'de 10.20,
Londra'da 09.04,
Berlin'de 08.17,
Dortmund'da 09.33,
Dusseldorf'da 09.34,
Frankfurt'da 09.19,
Hamburg'da 09.39,
Köln'de 09.31,
Stuttgart'ta 09.08'de (yerel saatle) bayram namazı kılınacak.

Uzak dünnya

Washington'da 08.07,
New York'ta 08.02,
Atlanta'da 08.19,
Boston'da 07.57,
Chicago'da 08.01,
Detroit'te 08.45,
Los Angeles'ta 07.35,
Miami'de 07.40,
Montreal'de 08.21,
Toronto'da 08.36,
Sydney'de 06.21,
Melbourne'de 06.36,
Tokyo'da ise 07.29'da kılınacak.



AA
 

Arefe gününün faziletleri
www.haber7.com tarih 19.12.2007, 08:11 (UTC)
 
Arefe gününün faziletleri


Günümüzde arefe, bayramın bir önceki günü olduğu için dünyalık telaşların en yoğun olduğu bir gün olarak yaşanmaktadır. Oysa ki arefe insana verilen en kıymetli vakitlerden biridir.
19 Aralık 2007 08:40
Yazı boyutunu büyütmek için


Arefe, Kurban Bayramından bir önceki gün, hicrî takvime göre Zilhicce ayının 9. günüdür. Başka güne arefe denmez. Ülkemizde Ramazan Bayramının bir önceki gününe de arefe denmiştir. Resulullahın (sav) bildirdiğine göre:

"Günlerin en faziletlisi arefe günüdür. Faziletçe cumaya benzer. O, cuma günü dışında yapılan yetmiş hacdan faziletlidir. Duaların en faziletlisi de arefe günü yapılan duadır. Benim ve benden önceki peygamberlerin söylediği en faziletli söz de: Lailahe illallah vahdehu la şerike lehu. (Allah birdir, ondan başka ilah yoktur, O'nun ortağı da yoktur) sözüdür." (Muvatta, Hacc 246)

Hazreti Aişe (ra) anlatıyor:

"Allah, hiçbir günde, arefe günündeki kadar bir kulu ateşten çok azat etmez. Allah mahlukata rahmetiyle yaklaşır ve onlarla meleklere karşı iftihar eder ve:
"Bunlar ne istiyorlar?" der." (Müslim, Hacc 436)
Resulullah(sav):

"Arefe gününe hürmet edin! Arefe, Allah'ın kıymet verdiği bir gündür." diyerek Allahu Teâlâ'nm kıymet verdiği günü hürmet ederek bilinçli bir şekilde yaşamaya gayret etmemizi istemiştir. Hürmet, verilen nimeti idrak etmekle ve verileni bilmekle, görebilmekle başlar. Arefe gününü günahlara girmeden oruçla, duayla, istiğfarla geçirmek kullarını arefe gününde bağışlayacağını müjdeleyen Allahu Teâlâ'ya hürmetin ve şükrün bir ifadesidir. (Deylemi)

Hazreti Ömer (r. a) ile Yahudi arasında geçen konuşmada arefe gününün önemini göstermektedir:

Hazreti Ömer'in halifeliği zamanında Yahudilerden birisi: "Ey Ömer, siz bir âyet okuyorsunuz ki, o âyet bize inseydi o günü bayram olarak kutlardık." dedi.
O âyet, Maide sûresinin üçüncü âyetiydi. Cenab-ı Hak şöyle buyurmuştu:

"Bugün, sizin dininizi kemale erdirdim ve size nimetimi tamamladım."

Bu âyet, hicri onuncu yılda, Veda Haccı'nda, arefe günü olan cuma günü ikindiden sonra, Peygamber Efendimiz Arafat'ta "Adba" adındaki devesinin üzerinde vakfede iken nazil olmuştu. Deve vahyin ağırlığına dayanamayarak yere çökmüştü.
Hz. Ömer'e Yahudiden hangi âyet olduğunu öğrenince şöyle dedi:

"Biz o günü ve o gün bu âyetin Hz. Peygambere (sav) nail olduğu yeri biliriz. Cuma günü arefede bulunuyordu." demiş ve o günün bayramımız olduğuna işaret ederek arefe gününün önemini belirtmiştir.

Arefe günü, Hazreti Âdem (as) ile Hazreti Havva'nın Arafat'ta buluştukları gündür.

Tevriye, arefe gününden bir önceki güne denir. Peygamber Efendimiz (sav) şöyle, buyurmuştur:

"Tevriye günü oruç tutan ve günah söz söylemeyen Müslüman cennete girer."
Bugün tutulan oruç, bin gün nafile oruca bedeldir. Aynca geçmiş ve gelecek yılda yapılan tövbelerin kabul olmasına da sebep olur.

Arefe günü oruç tutmak da çok sevaptır. Resulullah (sav) şöyle buyurmuştur:

"Arefe günü oruç tutana, Âdem aleyhisselâmdan, Sûr'a üfürülünceye kadar yaşamış bütün insanların sayısının iki katı kadar sevap yazılır."

"Arefe günü tutulan oruç, bin günlük nafile oruca bedeldir."

"Aşure günü orucu bir yıllık, arefe günü orucu da, iki yıllık nafile oruca bedeldir."

Arefede tutulan oruç, iki bin köle azat etmeye, iki bin deve kurban kesmeye ve Allah yolunda cihâd için verilen iki bin ata bedeldir."

"Arefe günü tutulan oruç, biri geçmiş, biri de gelecek yılın günahlarına kefaret olur."

Arefe günü özellikle bin adet İhlas okumak büyük zatlar tarafından tavsiye edilmiştir. Hadis-i şeriflerde İhlas sûresini okumanın kul borcu hariç diğer günahların affedilmesine vesile olacağı söylenmiştir.

"Arefe günü Besmele ile bin İhlas okuyanın günahları affedilir ve duası kabul olur."

"Peygamber (sav) arefe akşamı ümmetinin affedilmesi için dua etti. Duasına, 'Muhakkak ki ben zalimden başkasını mağfiret ettim.' diye cevap verildi. 'Zalimden ise mazlumun hakkını alırım.' buyruldu. Resul-i Ekrem:

'Ey Rabbim, dilersen mazluma cennette mükafatını verir zalime de mağfiret edersin.' diye dua etti ise de Arafat'ta bu duasına Allahu Teâlâ'dan kabul gelmedi. Sabah vakti Müzdelife'de aynı duayı tekrarladı. Bu defa duası kabul edildi. Resulullah memnuniyetinden ve sevincini belli ederek güldü. Bunun üzerine Ebu Bekir ve Ömer (ra):

'Anam babam size feda olsun, bu saatte siz gülmezdiniz, sizi güldüren nedir?' diye sordu. Resulullah(sav):

'Allah'ın düşmanı İblîs, Allahu Teâlâ'nın duamı kabul ederek ümmetimi affettiğini anlayınca toprağı alıp başına çalmaya ve vay sana helak oldun diye feryada başladı. İşte Şeytan'ın görmüş olduğum bu feryadı beni güldürdü, buyurdu."

Arefe gününe saygılı olmalı, o gün hacılar Arafat'ta vakfe yapıp dua ederken manen onların yanında olduğumuzu hissederek dualarına iştirak edilmelidir. Böyle bir günde bizi günaha sokabilecek her şeyden uzak kalmak gerekmektedir.

"Günümüzde arefe, bayramın bir önceki günü olduğu için dünyalık telaşların en yoğun olduğu bir gün olarak yaşanmaktadır. Oysa ki arefe insana verilen en kıymetli vakitlerden biridir.

Bugünler ibadet ve affedilme günleridir. Hacıların Arafat'ta "Lebbeyk (Buyur Rabbim)" diyerek dil, ırk, ten ayırımı yapılmaksızın bir araya geldiği mahşer gününü hatırlatan, kulluğun Allahu Teâlâ'ya dualarla, telbiyelerle arz edildiği en kıymetli zaman dilimidir. Resulullah (sav) şöyle buyurmuştur:

"Duanın faziletlisi, arefe günü yapılanıdır." (Beyheki) "Allahu Teâlâ, arefe günü kullarına nazar eder. Zerre kadar imanı olanı affeder."

Allahu Teâlâ bazı geceler duaların reddedilmeyeceğini Peygamber Efendimize (sav) bildirmiştir.

Rahmet kapılarının açıldığı dört mübarek gece şunlardır:

1- Fıtr (Ramazan) Bayramı gecesi,

2- Kurban Bayramı gecesi,

3- Terviye gecesi (Zilhicce ayının 8. gecesi),

4- Arefe gecesi, (Isfehani)

Arefe gününü ve gecesini ibadetle geçirmek çok faziletlidir. Saadet-i Ebediyye'de arefe gecesini ibadetle geçirenin cehennemden azat olacağı söylenmiştir.

Arefe günü günahlardan uzak kalanın da bağışlanacağı Resulullah (sav) tarafından müjdelenmiştir.

"Arefe günü Resulullahın (sav) yanında bulunan bir genç, kadınları düşünüyor ve onlara bakıyordu. Resulullah (sav) eliyle birkaç defa gencin yüzünü kadınlardan çevirdi. Genç yine onları düşünmeye başladı. Resulullah (sav):

- Kardeşimin oğlu, bugün öyle bir gündür ki, bugünde herkesin kulağına, gözüne ve diline sahip olursa günahları bağışlanır, buyurdu." (Müsned)

Arefe Günü Yapılması Tavsiye Edilenler:

1- Arefe gününün sabah namazının farzından sonra teşrik tekbirleri getirilmeye başlanmalıdır.

2- Arefe günü oruç tutulmalıdır.

3- Arefe gününe hürmet edilmeli, günaha girmemeye dikkat edilmelidir.

4- Arefe günü çok dua ve istiğfar edilmelidir.

5- Arefe günü 1000 âdet İhlas-ı şerif okunmalıdır.




Sorularla islamiyet
 

Bayram boyunca hava Haritalı
www.haber7.com tarih 19.12.2007, 08:10 (UTC)
 


Yurdumuz Kurban Bayramı süresince Karadeniz üzerinden gelen yüksek basınç sistemi ile soğuk havanın etkisinde kalacak. Bölge bölge bayram boyunca hava şöyle:
19 Aralık 2007 03:10
Yazı boyutunu büyütmek için


Devlet Meteoroloji İşleri Genel Müdürlüğü, yurdun Kurban Bayramı süresince Karadeniz üzerinden gelen yüksek basınç sistemi ile soğuk havanın etkisinde kalacağını bildirdi.

Devlet Meteoroloji İşleri Genel Müdürlüğü'nün verilerine göre, Arife Günü, Karadeniz kıyıları yağmurlu, Orta ve Doğu Karadeniz'in iç kesimleri, İç Anadolu'nun kuzeydoğusu ile Doğu Anadolu'nun kuzey ve doğusu kar yağışlı, öteki yerler parçalı bulutlu geçecek. Yurdun iç ve batı kesimlerinde sabah saatlerinde yoğun olmak üzere sis ve buzlanma görülecek.

Bayramın 1. günü, Karadeniz kıyıları yağmurlu, Doğu Karadeniz’in iç kesimleri ile Doğu Anadolu’nun doğusu kar yağışlı, güney, iç ve batı bölgeleri çok bulutlu ve sisli geçecek.

Bayramın 2. ve 3. günlerinde hava, Orta ve Doğu Karadeniz kıyıları yağmurlu, Doğu Karadeniz'in iç kesimleri ile Doğu Anadolu'nun kuzeydoğusu kar yağışlı, Marmara ile yurdun iç ve doğu kesimleri sabah saatlerinde yoğun olmak üzere sisli olacak. İç ve doğu kesimlerde gece ve sabah saatlerinde kuvvetli buzlanma görülecek.

Bayramın 4. günü yurtta yağış beklenmiyor. Yurdun kuzey ve doğu kesimlerinin çok bulutlu, Marmara ile iç ve doğu bölgelerinin sabah saatlerinde yoğun olmak üzere sisli olması bekleniyor. İç ve doğu kesimlerde gece ve sabah saatlerinde kuvvetli buzlanma görülecek.

BÖLGE BÖLGE DURUM

Marmara bölgesi bugün daha da soğudu, İstanbul-Sakarya-Bursa arasında yükseklerde sulu kar görülecek. Edirne’de yağış yok ama, Kırklareli ve Tekirdağ’a ara ara kar yağıyor. Bilecikte’de bir ara kar bekleniyor. Arife günü de bölgede hava kapalı olacak, bayram genelinde ise parçalı bulutlu, sisli ve daha ılık bir hava bekleniyor. Bugün Edirne 2, Çanakkale 6, Kocaeli 4 derece.

İç Anadolu bölgesinde hava soğuk, önemli bir yağış da olmadığından, ayaz, kuvvetli buzlanma ve sis oluşuyor, sürücüler dikkatli olmalı. Sadece Sivas çevrelerinde hafif kar var, önümüzdeki günlerde de hava koşulları fazla değişmeyecek, Bugün Konya 1, Eskişehir 2, Sivas 0 dereceye iniyor.

Ege’de önümüzdeki günler genelde parçalı bulutlu ve soğuk geçecek. Ege denizinde üç gün poyraz kuvvetli esecek. Afyon- Kütahya çevrelerinde buzlanma ve sis oluşuyor, sürücüler dikktali seyretmeli. bayramın ikinci günü hava ısınacak. Denizli 8, Muğla 9, Kütahya 2 derece

Akdeniz bölgesi çarşamba ve perşembe günü soğuyor, sıcaklık Antalya’da 12 dereceye inecek, iç kesimlerde ayaz oluşacak. Gökyüzü ise 5 gün boyunca genelde az bulutlu olacak.

Güneydoğu’da önemli bir yağış yok, çarşamba ve cumartesi günleri arasında hava çok soğuk olacak ve don oluşabilir. Gaziantep 6 derece.

Doğu Anadolu’da bugün Erzurum-Kars-Van arasında kar var. Çarşamba günü ise kar Hakkari çevresinde devam edecek. Bölgede bayramda hava daha açık olacağından, kuvvetli don ve buzlanma oluşacak. Erzurum -5, Malatya 1, Van 2 derece.

Karadeniz: Bugünlerde en fazla Doğu Karadeniz’de yağış görülüyor. Bolu’da hafif kar var. Samsun-Rize arasında ise hava hızla soğuyor, bu nedenle yükseklerde yoğun kar, sahil kesiminde ise sulu kar bekleniyor. Bayramın ilk günü yağış sadece kıyılarda ve çok hafif olacak, yağış ile bareber buzlanma ve sis de bekleniyor. Trabzon 6, Samsun 5, Bolu 0 derece.

KURBAN BAYRAMINDA İSTANBULDA HAVA

19.12.2007 ÇARŞAMBA (Arefe) Çok bulutlu geçecek.
En düşük sıcaklık 2 derece . En yüksek sıcaklık 5 derece.

20.12.2007 PERŞEMBE (Bayramın 1. Günü) Çok bulutlu geçecek. En düşük sıcaklık 1 derece. En yüksek sıcaklık 6 derece

21.12.2007 CUMA (Bayramın 2. günü) Parçalı bulutlu sabah saatlerinde sisli geçecek. En düşük sıcaklık 1 derece. En yüksek sıcaklık 8 derece

22.12.2007 CUMARTESİ (Bayramın 3. Günü) Parçalı bulutlu yer yer yoğun olmak üzere sisli geçecek. En düşük sıcaklık 2 derece. En Yüksek sıcaklık 11 derece

23.12.2007 PAZAR (Bayramın 4. Günü) Parçalı bulutlu yer yer yoğun olmak üzere sisli geçecek. En düşük sıcaklık 3 derece . En Yüksek sıcaklık 12 derece dolayına tahmin edilmektedir.

5 GÜNLÜK HAVA DURUMU HARİTALARI



HABER 7-NTV-ANKA

Bu haber 34,196 defa okundu
 

<-Geri

 1 

Devam->

 
Dünyada tıpkı garip hatta bir yolcu gibi davran (Buhari rikak 3, tirmizi zühd 25)
 
HÜLYA GİBİ SESSİZ,YILDIZ GIBI MASUM BU DUNYA BIR HAYAL BIRGUN SENDE GELIR GECERSIN.
 
O halde seninle beraber tevbe edenlerle birlikte emrolunduğun gibi dosdoğru ol! Aşırı da gitmeyin. Çünkü O, sizin yaptıklarınızı çok iyi görendir”


( Hud - 112)
Âfetü’l ilmi en nisyanü: İlmin afeti unutmaktır.
 
Eğer siz Allah’a gereği gibi güvenseydiniz Allah
kuşları doyurduğu gibi sizi de rızıklandırırdı. Kuşlar
sabahları kursakları boş olarak çıktıkları halde akşam
dolu kursaklarla dönerler.

Tirmizi zühd 33, ibn mace zühd 14
Ettuhuru şatru’l iman: Temizlik imanın yarısıdır.
 
Kur'an-ı Azîmüşşan öyle bir iptir ki, bir ucu Allah-u Teàlâ'nın elinde... Celle ve a'lâ... Bir ucu da bizim elimizde. Bunu bıraktığımız vakit, tehlikeye gittik. Elimizde durduğu müddetçe, selâmete gideriz inşaallah...


( M.Zâhid KOTKU Rh.A.)
Es-salâtü imâdü’d dini: Namaz dinin direğidir.
 
Ve zulüm yapanlara yakınlık göstermeyin ki, size de ateş dokunmasın. Allah'dan başka yardımcılarınız da yoktur. Sonra yardım da göremezsiniz.


( Hud - 113)


 
Toplum hayatının temeli, bizim dinimizde çok net olarak görüldüğü üzere, adalet'tir. Peygamber s.a.s. Efendimiz'in hayatından başlayarak, düşman bile olsa haklıya hakkının teslim edilmesi ve hukuka riayet edilmesi emrediliyor, bize. ( M.Esad COŞAN (Rh.A.)) Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol